Havuç Tarator ve Babannemin Aniden Hastaneye Kaldırılması Üzerine
Hayat genelde olduğunun aksine bazen şaşırtıcı ve
sürprizlerle dolu olabiliyor. Ve bu sürprizler bizi uzun zamandır yapmayı
düşündüğümüz şeyi yapmaya adeta sürüklüyor. Bugün bir hafta önce planlana göre
halamların ve amcamların bize geleceği, akşam yemeği yiyeceğimiz bir gün
olacaktı. Sabahtan beri bütün evi temizledik. Yemekler hazırladık. Alışveriş
yaptık ve son olarak kendimizi hazırladık. Fakat halam bir anda annemi aradı ve
babannemin hastaneye kaldırdıklarını söyledi. Sabahtan beri kendini iyi hissetmiyormuş,
kusuyormuş ve anlamlı cümle kuramıyormuş. Hazırlıklarımızı olduğu gibi
bıraktık. Babama haber verdik ve beklemeye başladık. Ne olacağı konusunda
hiçbirimizin hiçbir fikri yoktu. Şu an onlar hastaneye gittiler ve ben evde tek
başıma bu yazıyı yazıyorum.
Birkaç gün önce Leyla Ezgi Dinç’in yeni yazısını
okumak için Leman aldım. Oturdum kahve dünyasında onu okumaya başladım. 1 saat
kadar sonra dergi bitmişti. Ve ben sonunda o insan olabilmiştim. Yani kafede
oturup dikkatini dağıtmadan bir şeyler okuyabilen insan. Bu aşamanın bir sonraki basamağı kafede
oturup bir şeyler yazan insan olmak diye umut ediyorum. Yazan insan olabilmek 4-5 yıldır üzerine
ciddi düşündüğüm bir konu. Gelecekten beklediğim ne varsa temelinde yazmak
geçiyor. Ve ben bunu her zaman başaramıyorum. Böyle anlarda ya yazacak kadar
yetenekli olmadığımı kabul etmem gerekiyor ya da inat edip yazmaya bir şekilde
çabalamam. Şu an ikincisini yapıyorum. Yanlış anlaşılmasın yetenekli filan
bulduğum yok kendimi. Fakat birkaç yetenek kırıntısı bile benim işimi görür,
illa koca bir cevhere gerek yok.
Bu aralar biraz yalnızlığa alışmaya çalışıyorum. Eylül ayı o klişe hüznünü ve yalnızlığını bana her sene
yaşatıyor. Arkadaşlarım gidiyorlar. Yaz bitiyor. Ve ben bütün bir eylül ayı
boyunca kışın yaklaştığı fikrini hazmetmeye çalışıyorum. Okulum da daha
başlamadı. Ne yapıyorsun o zaman derseniz okumak için birkaç kitap indirdim.
Her gece Binbir Gece Masalları'nı okuyorum. Film izliyorum. Sex and The City’e
başladım. Şimdilik hepsi güzel gidiyor. Bu ortamı bozmamaya çalışıyorum. Keyifliyim, mutluyum.
Hayat işte böyle kendinizi bir anda full hazır bir
sofranın başında misafirlerinizin o akşam gelemeyeceğini öğrenirken
buluyorsunuz. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de babannenizi hastaneye
kaldırıyorlar. Neyse ki biraz havuç tarator var. Havuç tarator biraz da olsa
keyfinizi yerine getiriyor. Ve ben şimdi havuç taratora bir şiir armağan etmek
istiyorum.
HAVUÇ TARATOR
Kaldırmışlar babannemi hastaneye
Gelemeyecekmiş bu akşam bize
Masada oturup kaldık diz dize
Ne güzel şeysin havuç tarator
Önceden havuçları rendelersin
Yoğurdu bir bezle süzersin
İstersen biraz da kereviz eklesin
Mis gibi olur sana bir tabak havuç tarator
Kış da yaklaşıyor
Havuçlar iyice olgunlaşıyor
Taratorlar masaları süslüyor
En güzel mezedir havuç tarator
Yorumlar
Yorum Gönder