Arap Dünyasının Divaları- III Asmahan
(np- Baroque~ Siddhartha)
Herkese yeniden merhaba, serinin sonunu bugün Asmahan
ile getiriyoruz. Keyifli okumalar.
3.
Son olarak üzerinde araştırma yaptığım Asmahan var. Bu
üç kadından hayatı en dedikodu ile dolu olanı.
Asmahan aslen Suriyeli bir Dürzi fakat o da Ümmü Gülsüm
gibi Mısır’da yaşıyor. Genç yaşta ölmesi pek tanınamamasına sebep olmuş. Türkiye’de
de pek tanınamamış olacak ki hakkında neredeyse hiç Türkçe kaynak yok.
Asmahan’ın ailesi Osmanlı’nın son zamanlarında
İzmir’den Suriye’ye kaçmışlar. Suriye’de bulundukları yeri ise Fransızlar
bombalayınca oradan Beyrut’a gelmişler. Beyrut’ta da arandıklarını öğrenince
Kahire’ye yerleşmişler. Kahire’ye sorunsuz yerleşmelerinin sebebi dönemin
devlet başkanının Asmahan’ın babasının akrabası olmasıymış.
Abisinin müzik öğretmeni tarafından keşfedildikten
sonra onun için şöhret basamaklarını atlamak çok kolay olmuş. Bence bunun
sebeplerinden biri dönemini kasıp kavuran rakibi Ümmü Gülsüm’ün kendisine göre
oldukça maskülen, kendisinin ise son derece güzel ve çekici olması.
Genç yaşta ölmeseydi Ümmü Gülsüm’den bile daha büyük
bir şöhreti olacağı öngörülüyor fakat ölüm onu 31 yaşında, şöhretinin
zirvesinde yakalıyor. İşte dedikodular da tam bu noktada başlıyor. Asmahan’ın
erken ve şaibeli ölümü üzerine üç teori var.
Birincisi Ümmü Gülsüm’ün kendisini öldürttüğü iddiası.
Birçok kaynak Ümmü Gülsüm’ün Asmahan’ı oldukça kıskandığını ve bu ölümün de
aslında suikast olabileceğini yazıyor.
İkinci teori yine kıskançlık kaynaklı ama bu sefer
daha magazinsel. İddialar Asmahan’ın, Kral Faruk’un metresi olduğunu ve bu
durumu öğrenen Kraliçe Feride’nin Asmahan’a böyle bir suikast düzenlediğini
söylüyor.
Son teori diğerlerine göre daha komplike. Bazı kaynaklar
Asmahan’ın Mısır için çalışan bir ajan olduğunu ve İngilizler tarafından
öldürtüldüğünü yazıyor fakat bununla kalmıyor. Başka kaynaklar ise Suriye
işgalinden dolayı Fransa ile husumeti olduğunu ve Naziler’e yardım ettiğini bu
yüzden Fransa tarafından öldürüldüğünü yazıyor.
Asmahan’ı bu noktada Prenses Diana ile benzetiyorum.
İkisi de genç yaşlarında, şoförlerinin tutarsız ifadeleri altında, büyük bir
bilinmezlik ile ölüyorlar. Dahası ikisinin de ölümü dedikodulara yuva oluyor.
Neticede Asmahan’dan geriye söylediği şarkılar ve
oynadığı filmler kalıyor yalnızca. Bütün sırları güzelliğiyle birlikte toprak
oluyor.
(103. doğum gününde google’ın Asmahan için hazırladığı doodle)
Arap dünyası her zaman her şeyiyle ilgimi çekti. Kimi
zaman savaşlarıyla kimi zaman masallarıyla kimi zaman şarkılarıyla. Uzun
zamandır şöyle düşünüyorum; batı dünyası üzerinde yaşayanlara sadece refah vaad
ediyor, doğu dünyası ise ya sonsuz mutluluk ya da sonsuz mutsuzluk. Bir ölçüsüzlük
var yani, her şey olduğunun eni her zaman. Aşk da, nefret de, diğer bütün
duygular da. Birini öldürecek kadar sevmek doğru olmasa da mümkün
olabiliyor bu yüzden.
Dünyayı yaşanır kılan ender şeylerden biri de kaliteli
müzik, bunu hepimiz kabul ederiz. Öncelikle müziğini dünyamızı güzelleştirmek
için kullanan bu üç kadına teşekkür etmek istiyorum. Şahsen ben kendilerini sadece
yetenekli sanatçılar olarak görmüyorum. Çoğu zaman gözlerin karardığı, yaşamın
değerinin kalmadığı coğrafyalarında bir kadın olarak korkusuzca aşktan bahsedip
herkesi ırk, din, etnik köken, cinsiyet ayırmadan, apolitik olmadan
birleştirmeleri benim nezdimde onları icracı olmaktan fazlası yapıyor.
Aşağıya kendi spotify Arapça çalma listemin linkini
bırakacağım. Çalma listemin görseli Hatay’da çektiğim bir grafitiye ait.
Görünce ne kadar heyecanlandığımı
anlatmama gerek yoktur sanırım.
Şarkılar hakkında birkaç not:
1) Le
Beirut, Bhebbak Ya Loubnan ve Nassam Alayna Feyruz’un ülkesi Lübnan için
söylediği şarkılarından. Çevirilerini internette bulabilirsiniz. İlginiz varsa Youtube’da Seher’in Arapça Çevirileri adlı kanala mutlaka bakın.
2) Listede
birkaç tane Abdel Halim Hafez var. Arap Elvis Presley deniyor kendisine. Çok
büyük fakirliklerden sonra ünlü olduğunda ölüm onu çocukken ayakkabısız Nil’e
girdiği sırada kaptığı bir hastalık ile buluyor. Öldüğünde arkasından birkaç
kadın intihar bile ediyor. Onu dinleyince de göreceksiniz ki Türk müziği
özellikle belirli yıllarda Arap müziğinden çok fazla etkilenmiş. Arabeske bakışınız
bu bağlamda değişebilir.
3) Ümmü
Gülsüm’ün listedeki şarkısı 50 küsür dakika. Yukarıda bahsettiğim youtube
kanalından 10 dakikalık halini dinleyebilirsiniz. Kral Faruk’un doğum günü
kaydı :)
4) Khaled
Mouzanar’a ait iki şarkı var. Myerte ya Myerte, Onur Ünlü’nün Sen Aydınlatırsın
Geceyi adlı filminin şarkısı. Diğeri ise bu yıl Oscar alan Lübnan yapımı
Caphernaüm adlı filmin şarkısı.
5) Darine
Hamze de var listede fakat o bir oyuncu. Beyrut Oteli adlı filmde oynarken
seslendirdiği şarkıları onlar da. Ben inanılmaz severim. Spesifik olarak kasım
sabahlarında dinliyorum şarkılarını. Bu arada filmin tamamını izleyemedim.
Çünkü filmde Arapça da İngilizce de Fransızca da konuşuluyor fakat her dili
çevirmemişler maalesef ki.
6) Ziad
Rahbani, Feyruz’un oğlu :) (Bu bilgiyi Dilruba sayesinde düzelttim. Thanks a lot Dilruba …) Bu yıl Eylül ayında İstanbul, Ankara ve Hatay’da
konser vermek için ilk kez Türkiye’ye gelecek.
7) En
son keşfettiğimi sona sakladım. Maryam Saleh. Arap Baharı ardından
ülkelerindeki siyasi durum üzerine şarkı yazan 9 kadının albümü olan
Sawtuha’nın ilk şarkısı Nouh Al Hamam. Beni bilenler bilir ki yeni keşfettiğim
bir şarkıyı beğendiysem bir süre sadece onu dinlerim. Nouh Al Hamam da yine
Maryam Saleh’den dinlediğim Ana Mesh Baghanny de kesinlikle öyle iki şarkı.
Kendisi hakkında henüz pek bilgi sahibi değilim fakat şarkılarının hastasıyız,
lütfen bağırmaya devam et Maryam.
Umarım bütün bu şarkıları her zaman ilk gün dinlediğim
keyifle dinlerim, sizlerin de farklı sesler keşfetmesine vesile olmaya devam
ederim. Bir diğer yazıda görüşmek üzere.
Yorumlar
Yorum Gönder