Olmazsa Olmaz Merhaba Yazısı
İnterior Strandgade- Vilhelm Hammershoi
( np- Ederlezi~ Beirut)
Merhaba sevgili ziyaretçim, her şeyden önce hoş
geldin.
Umarım birlikte uzun bir yola çıkmışızdır ve bundan ikimizin de haberi
yoktur.
Ben Anna Karenina. Bunları, benim için yazılan kalınca
bir kitaptan güç ve cesaret alarak yazıyorum. Masamın üstünde, bilgisayarımın
yanında duruyor ve her cümlemden sonra bana göz kırpıyor.
Blog açma fikri aklıma ilk ne zaman geldi
hatırlamıyorum fakat yazmak uzun süredir aklımda. Birkaç teşebbüse girişsem de
devamlılık arz etmesi için hiçbir şey yapmadım. Dolayısıyla hepsi teşebbüs
aşamasında kaldı. Ben de eğer yazdıklarımı birilerine sunarsam – sadece
sunarsam; okunması, eleştirilmesi, beğenilmesi ya da beğenilmemesi şu an
gündemimde değil- bu işi daha büyük bir ciddiyet ve şevkle yapacağımı düşündüm.
Yazmadaki öncelikli amacım kafamdaki henüz düşünce
bile olmamış bilgi, gözlem, yorum kırıntılarını temellendirmek, araştırmalarımı
çeşitlendirip paylaşmak. Temellendirme hususunda yazmanın bana ciddi yardımı
dokunacağına eminim.
Gerçi bunu blogtan önce de yaptığımı düşünüyorum.
“text” formatındaki sosyal medya ile aram genelde iyidir. Uzun süre twitter
kullandım, çaylak da olsam bir ekşi sözlük hesabım var. Fakat ikisinin de blog
kadar kullanışlı ve bireysel olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca tam ihtiyacım olan
konsepte de sahip değiller. Ama bu zamana kadar yazma ve paylaşma dürtülerimi
kamçılayan unsurlardandılar. Bu konuda
da başarılı bir seçim yaptığımı varsayıyorum.
Blog açma hikayem kısaca böyle. Bir yaz günün güneşin
yavaş yavaş çekilmeye başladığı ama sıcağın gitmediği saatlerinde ilk yazımı
yazdım ve içine diğer birçok yazımın da girmesini umduğum klasörüme
yerleştiriyorum.
Görüşmek üzere.
Çok başarılı bir yazı olmuş.
YanıtlaSil