Anna Karenina vs Madame Bovary
( np- Baba
Zula ~ Bir Sana Bir De Bana)
Herkese yeniden
merhaba. Bugün bloğumun isminin kaynağı, hayatımda yeri oldukça geniş olan kurgusal
karakter Anna Karenina’dan ve onun esinlenildiği başka bir kitabın karakteri
olan Madame Bovary’den bahsedeceğim. Şimdiden iyi okumalar.
SPOİLER
ALERT
Tolstoy’un
ve Flaubert’in aynı adlı romanlarının efsanevi kadın karakterleri Anna Karenina
ve Madame Bovary’nin kaderlerinin benzerliği onların sık sık beraber
anılmalarına sebep oldu. Anna Karenina’dan daha yaşlı olan Madame Bovary, hem
realistliğiyle hem de kadın karakterin bu kadar ön planda olmasıyla yazıldığı
zamanın ilklerindendi. Anna Karenina ise değindiği konuların çeşitliliği,
karakterlerin şüphe uyandırmayan gerçekliği ve Tolstoy’un hissedilen didaktik
tarzıyla roman türünün her zaman için en saygın ve başarılı örneklerindendi.
Bu versus,
gözlerimizi satır aralarında gezdirmeye başladığımız anda yüzyıllara meydan
okuyup yanı başımızda beliren, kimimize insanları kimimize tutkuyu ama hepimize
aşkı öğreten Anna Karenina’yı ve Madame Bovary’yi daha iyi tanıyabilmeyi
amaçlar.
Öncelikle
Anna Karenina Petersburg sosyetesinin tanıdık simalarındandı. Kocası her çevrede
saygı duyulan bir devlet adamıydı. Madame Bovary ise taşra burjuvazisine
mensuptu. Köylü sayılmasa da köylülerle iç içe bir hayatı vardı ve gençliğinde
okuduğu romanlardaki ihtiraslı aşkları, görkemli davetleri köyde basit bir
doktor olan kocası ile yaşaması imkansızdı. Yani Madame Bovary’nin atlamak
istediği sınıf, Anna Karenina’nın içine doğduğu üstelik zamanla
ikiyüzlülüklerinden bıktığı soylular sınıfıydı. Kısaca Madame Bovary’nin hayali
Anna Karenina’nın gerçeğiydi.
İki
kadının da eşleriyle aralarında yaş farkı çoktu. Üstelik Charles Bovary
hastalarıyla, Alexei Alexandrovich Karenin de devlet
işleriyle oldukça yoğundu. Bu yoğunluk eşleriyle iletişimlerine zarar veriyor
ve zaten pek eğlenceli olmayan mizaçlarını bu kadınlar için daha da çekilmez kılıyordu.
Anna Karenina, Vronsky ile tanışana kadar bu durumdan şikayetçi değildi. Onun
mutsuzluğu aşkın bitebileceğini gördüğünde başladı. Madame Bovary’nin
mutsuzluğu ise evlenince.
Madame
Bovary’nin gözünde kocası ses getiren başarılı bir ameliyat yaptığında
değerlenmiş, hatta onu sevmeye başlamıştı. Anna Karenina ise kocası başarılı,
ünlü ve saygın olmasına rağmen onu sevmiyordu.
Anna
Karenina’nın hayatında sadece Vronsky vardı ve onun sadece kendisini aldatma
ihtimali bile Anna Karenina’yı ölüme götürecek süreci başlatabildi. Madame
Bovary’nin hayatında ise bazen Leon bazen Rodolphe bazen de ikisi birden vardı.
Anna
Karenina ile oğlu Seryoja’nın ilk ayrılığı Seryoja 8 yaşındayken birkaç
günlüğüne oldu. Madame Bovary ise kızı Berthe’ye karşı pek de ilgili değildi. Hatta
ara ara kızına olan sevgisinin ne kadar zayıf olduğunu fark ediyordu.
Ne olursa
olsun Charles Bovary, Madame Bovary’ye aşıktı ve onun için elinden geleni
yaptı. Buna karşın Alexei Alexandrovich, Anna Karenina’yı değil bir görev
bilinciyle eşini seviyordu.
Anna
Karenina öldükten sonra Vronsky’yi hayatının değerini kaybetmişçesine cepheye
gitmek isterken görüyoruz. Madame Bovary öldükten sonra ise Leon evleniyor,
Rodophe ise hayatına kaldığı yerden devam ediyor.
Madame Bovary borçlarının sebebini kocasına anlatmak yerine ölmeyi tercih edecek kadar korkak, Anna Karenina ise bütün statüsünü aşkı uğruna geride bırakacak kadar cesurdu.
Son
olarak Madame Bovary’yi ölüme götüren borçlarıydı, Anna Karenina’yı ise aşkın onu
tam ortasına bıraktığı labirentten çıkma ümidinin olmaması.
Yorumlar
Yorum Gönder